Obezite Ve Meme Kanseri

Obezite Ve Meme Kanseri Başlıklı Yazımızın Devamı.

Meme Kanseri ve Obezite

  • Obez bireylerde, yağ hücreleri tarafından kana salınan çeşitli hormonlar ve bazı büyüme faktörlerinin çok fazla miktarlarda ve sürekli olması, hücreleri daha fazla büyümeleri ve bölünmeleri yönünde uyarmakta ve bu durum kanser oluşumunu tetiklemektedir.
  • Ayrıca yağ dokusu tümör hücrelerinin metastaz yapma yeteneğini arttıran enflamatuar bir ortam yaratır. Obezitenin meme kanseri riskini arttırması, postmenapoz hormonları ile ilişkili olup bu da östrojen hormonundaki artış ile olmaktadır.
  • Menapoz öncesi gerekli olan östrojen, artan yağ dokusu tarafından üretilir. Östrojene hassas dokular, şişmanlıkta bu hormonun salınımını uyarırlar. Bu da tümörün büyümesine neden olur.
  • Obeziteyle birlikte adipoz dokuda da artış meydana gelir ve üretilen sitokinler (adipokinler) insülin direncine sebep olur. Adipoz dokuda değişen biyoloji ile çeşitli sitokinlerin artması, insülin direnci gelişimi, insülin ve insülin benzeri büyüme faktörü-1 (insülin like growth factor-1: IGF -1) düzeylerinin artışı, östrojen, progesteron artışı, leptin ve adiponektin dengesinin bozulması gibi faktörlerin kanser gelişiminde rol aldıkları saptanmıştır.
  • Obeziteyle birlikte Leptin artışı ve adiponektinin azalarak dengenin bozulması meme kanseri oluşumununda etki gösterir. Adiponektin leptinin birçok protümorijenik etkilerini dengeler. Meme, endometriyum, prostat ve kolon kanseri modellerinde hücre büyümesini inhibe eder.
  • Bu nedenle, obez durumdaki bireylerin adiponektin düzeylerindeki düşüş, tümör hücresi büyümesini destekleme ve tümör sinyalizasyonunu ve metabolizmasını değiştirme potansiyeline sahiptir. Bu da meme kanserinden korunmak için ideal kiloda olmanın önemini gösterir.
  • Leptin ve östrojen hormonu artışı meme kanserini etkileyen faktörlerin başında gelir. Meme kanser hücrelerinde leptin reseptörlerinin bulunduğu saptanmıştır. Leptin, östrojen sentezini arttırarak veya foliküler estradiol sentezini azaltarak meme kanseri riskini etkileyebilmektedir.
  • Leptinin parakrin, otokrin ve endokrin etkilerle tümör oluşumunun başlamasını, metaztatik ilerlemeyi ve tümör oluşumunu çeşitli evrelerde etkilediği ve ayrıca anjiyogenez (yeni damar oluşumu), endotelyal hücrelerin migrasyonunu (göç) ve monosit ve makrofaj aktivasyonunu destekleyerek tümör oluşumunu düzenlediği bildirilmektedir.

 

Meme Kanseri ve Beslenme

Meme kanserinin tedavisi sürecinde östrojen hormonunu artırıcı özelliği sahip fitoöstrojen özelliği yüksek olan besinlerden uzak durmak gerekir. Bu besinler;

  • Soya ve soyalı ürünler
  • Keten / chia tohumu
  • Bezelye
  • Maydanoz
  • Dereotu
  • Kurutulmuş meyveler (hurma,kayısı vs.)
  • Anason
  • Adaçayı
  • Susam
  • Nohut

*Nar ve greyfurt suyu besin-ilaç etkileşimine sebep olacağından dolayı tüketilmemelidir.

* Antitümör, antioksidan, antienflamatuvar özelliğe sahip zerdeçal, zencefil ve çörek otu gibi besinler mutlaka beslenmeye eklenmelidir. Zerdeçalın biyoyararlanımını artırmak ve etken maddesi olan kurkuminden faydalanmak için belli bir ısıda karabiber ve zeytinyağı ile birlikte tüketmek gerekir (Bu baharatlar çorbalara ve yoğurda eklenerek tüketilebilir).

* Kırmızı ve mor meyveler (çilek, ahududu, yaban mersini, karadut vs.) antosiyanin içeriği ve antioksidan kapasitesi yüksek olduğu için antikansorejen besinlerin başında gelir.

*Antioksidan besinlerin alımını artırmak ve egzersizle birlikte hem fazla kilodan kurtulmak oksijen alımını da artırarak serbest radikal oluşumunu önler ve hücrelerdeki oksidatif hasarı azaltır.

* Omega 3 zengini besinlerin alımı ( ceviz,somon,sardalya,uskumru,semizotu) da vücutta enflamasyonu azaltarak serbest radikal oluşumunu önler.

*Yeşil çay, sağlık açısından pek çok yararı bulunan polifenoller bakımından oldukça zengindir. İçerdiği bu antioksidan bileşen olan ‘epigallokateşin’ sayesinde hücreleri oksidatif hasara karşı koruyarak kanserli hücre oluşumunu azaltmış olur.

*Domateste bulunan likopenin, özellikle meme kanserinin önlenmesi ve tedavisinde etkili olduğu bildirilmiştir. Ayrıca zeytinyağı ile birlikte piştikçe etkinliği artan antikanserojen özelliğe sahip karotenoidler mevcuttur.

*Kurubaklagiller ( mercimek,nohut,fasulye,barbunya) içerdikleri bitkisel protein ve lif sayesinde kilo vermek isteyenlere başlıca önerilen besinlerin başında geliyor. Baklagillerin proteaz inhibitörleri olarak adlandırılan ve anti-kanser olan ajanlar sayesinde meme kanserini önleyebileceği gösterilmiştir.

* Şeker meme kanserine hücrelerini besleme, meme bezi tümörlerinde büyüme ve metastaz yapma riskini artıracağından kesinlikte tüketilmemelidir.