Kalıtsal Meme Kanserleri Nelerdir

Kalıtsal Meme Kanserleri Nelerdir Başlıklı Yazımızın Devamı..

Genetik Mutasyon Nedir?

Genler kromozomlarda bulunan DNA segmentleridir. Vucudumuzdaki tüm hücrelerin yapısını ve işlevini kontrol eden proteinleri oluşturma talimatı ve şifreleri DNA’mızda bulunur.

Genetik hastalıklar, DNA’mızdaki değişimler (mutasyonlar) sonucu ortaya çıkan hastalıklardır. İki tür DNA değişikliği vardır; kalıtsal olanlar ve sonradan gerçekleşenler (somatik). Kalıtsal DNA değişiklikleri ebeveynden çocuğa geçerler. Somatik mutasyonlar ise zaman içinde gerçekleşir ve genetik olarak aktarılmazlar.

Hücre büyümesini ve bölünmesini kontrol eden veya hasarlı DNA’yı onaran kritik genlerin mutasyona uğraması sonucu kanserler oluşur. Bu mutasyon sonucu, hücrelerin büyümesi ve bölünmesi kotrol dışına çıkar.

 

Meme Kanserleri Kalıtsal mı?

Meme kanseri vakalarının çoğu kalıtsal mutasyonlardan kaynaklanmaz. Bu kanserlerin büyük kısmı, kişinin yaşamı boyunca sonradan edinilen mutasyonlarla ilişkilidir ve nesilden nesile aktarılmazlar. Meme kanseri hücrelerinde birçok farklı gende somatik mutasyonlar bulunmuştur.

Meme kanserlerinin daha az bir kısmında görülen kalıtsal DNA mutasyonları ise ebeveynlerden bireye geçen genler ile olur. Toplumda bilinenin aksine meme kanserlerinin az bir kısmının, % 5 ile % 10’unun kalıtsal olduğu, yani ebeveynlerden çocuğa geçen anormal genlerden kaynaklandığı bulunmuştur.

Meme kanseri kadınlarda erkeklerden daha yaygın olmasına rağmen, mutasyona uğramış gen anne veya babadan miras alınabilir. Anne veya babadan çocuğa geçen bu genler her zaman kansere neden olmaz. Yani bu durumda insanlar, hastalığın kendisini değil, kanser geliştirme olasılığını miras alırlar.

Kalıtsal Mutasyona Neden Olan Genler Hangileridir?

BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları kalıtsal meme kanserlerinde en sık rastlanan mutasyonlardır. Ancak halen devam edilen araştırmalar ile meme kanseriyle ilgili yeni genetik bağlantılar keşfedilmektedir. BRCA1 ve BRCA2 dışında daha az görülen diğer gen mutasyonları şunlardır;

PALB2: Mutasyon geçirmiş bir PALB2 geni olan kadınların yaklaşık% 35’inde 70 yaşına kadar meme kanseri gelişme riski vardır.

CHEK2: Mutasyon geçirmiş bir CHEK2 genine sahip olmak, kadınlarda meme kanseri riskini iki katına çıkarır. Erkeklerde ise erkek meme kanseri riskini 10 kat arttırır.

CDH1: Bu gen özellikle lobüler meme kanseri riskini artırabilir. CDH1 geni normal olarak hücrelerin birbirine yapışmasına yardımcı olduğundan, mutasyon geliştiğinde meme tümöründen kanser hücrelerinin ayrılmasını ve metastaz yapmasını kolaylaştırabilir.Yani bu gene bağlı gelişen kanserler daha ileri evrelerde karşımıza çıkmaktadır.

PTEN: CDH1 gibi PTEN de hücrelerin birbirine yapışmasına yardımcı olarak rol oynar ve bu genin mutasyonu da kanserin yayılmasına neden olur.

STK11: Bu gen mutasyonu Peutz-Jeghers sendromuna neden olur. Peutz-Jeghers sendromu, meme kanseri de dahil olmak üzere birçok kanser türü için artmış bir risk taşır.

TP53: “Tumor Protein p53” bir hücrenin DNA’sının hasar onarım genidir. TP53 mutasyona uğrarsa, hasarlı DNA onarılmaz ve hücre büyüyerek bir kanser hücresi haline gelebilir.

BRACA1 ve BRCA2 Geni Nedir?

Kalıtsal meme kanserlerine neden olan birçok gen olmakla birlkte BRCA1 ve BRCA2 genetik mutasyonları, meme kanserlerine en sık sebep olan ve en iyi bilinen gen mutasyonlarıdır. Herkesin BRCA1 ve BRCA2 genleri vardır. Bu genlerinin işlevi, hücre hasarını onarmak ve meme, yumurtalık ve diğer dokuların hücrelerinin normal şekilde büyümesini sağlamaktır.

Ancak bu genlerde mutasyon oluştuğunda, genler normal şekilde çalışmaz ve kanser hücreleri gelişebilir. Buna bağlı olarak nesilden nesile aktarılan mutasyona uğramış bu genler ile meme, yumurtalık ve diğer kanser türlerinin sonraki nesillerde ortaya çıkmasına yola çabilir.

BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları tüm meme kanserlerinin %10’una veya her 10 vakadan 1’ine karşılık gelir. BRCA1 pozitifliği olan bir kadında hayat boyu meme kanserine yakalanma riski yaklaşık %85, over (yumurtalık) kanserine yakalanma riski ise %40-60’a çıkabilir.  BRCA2 pozitifliği olan bir kadında ise hayat boyu meme kanserine yakalanma riski %40-45, over kanserine yakalanma riski ise %15 civarındadır.

Bir aile üyesinde meme kanseriyle ilişkili genetik mutasyon varsa, tüm aile üyelerinin buna sahip olacağı anlamına gelmez. Yani bu genlerin sonraki nesile aktarılma oranı belli bir yüzdeye sahip olup bazı aile bireylerine bu gen aktarılırken bazılarına aktarılmaz.

BRCA1 veya BRCA2 mutasyonuna sahip kadınlarda, meme-over kanseri dışında melanom, kolon ve pankreas kanseri gelişme riski de artmıştır

Erkeklerde ise BRCA2 mutasyonu olanlarda meme kanseri riski bu gene sahip olmayan erkeklere göre, 80 yaşına kadar yaklaşık % 8 daha yüksektir. Bu ortalamadan 80 kat daha fazla demektir. BRCA1 mutasyonu olan erkeklerin prostat kanseri riski de yüksektir. BRCA2 mutasyonu olan erkeklerde, mutasyonu olmayan erkeklerden prostat kanseri gelişme olasılığı 7 kat daha fazladır. Cilt kanseri veya sindirim sistemi gibi diğer kanser riskleri de BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu olan erkeklerde biraz daha yüksek olabilir.

Hangi durumlarda meme kanserine bağlı bir genetik mutasyona sahip olma olasılığı daha yüksektir?

  • 50 yaşından önce meme kanseri teşhisi konmuş olan annenin ya da kan bağı olan akrabaların (büyükanneler, anne, kız kardeşler, teyzeler) olması.
  • Ailenin aynı tarafında birden fazla kişide meme kanseri olması
  • Ailede tek bir kişide hem meme hem de yumurtalık kanseri olması.
  • Üçlü (triple negatif) denilen agresif bir meme kanseri türüne sahip bir akrabanın olması.
  • Ailede memenin yanı sıra prostat, melanom, pankreas, mide, rahim, tiroid, kolon ve / veya sarkom gibi başka kanserlerin olması.
  • Ailede her iki memesinde de kanser olan kişinin olması
  • Aşkenazi Yahudi (Doğu Avrupa) ırkına mensup olmak.
  • Ailede bir erkekte meme kanseri varlığı.
  • Ailede bilinen bir anormal meme kanseri geni varlığı.

Mutasyon içeren gene sahibim, Ne Yapmalıyım?

Öncelikle mutasyon içeren gene sahip olmak meme kanserine mutlak yakalanma anlamına gelmez. Bu durumda meme kanserinde artmış risk var demektir. Bu riski azaltmanın çeşitli yolları vardır; öncelikle riski olabildiğince düşük tutmak için yapılacakların başında yaşam tarzı gelmektedir. Bununla ilgili yapılacak şeyler;

  • sağlıklı olarak kilo kontrolü,
  • düzenli egzersiz yapmak,
  • alkolü sınırlamak,
  • besleyici yemek yeme,
  • asla sigara içmemektir.

Diğer risk azaltma seçenekleri nelerdir?

Hormonal tedavi

Bu kişilerde kullanılan hormonların östrojen maruziyetini azaltarak riski düşürdüğü saptanmıştır. Bu amaçla kullanılan bazı ilaçlar (tamoksifen, raloksifen vb.) yüksek risk altındaki hem menapoz öncesi hem de menapoz sonrası kadınlarda etkili olabilmektedir. Ancak bu hormonların sadece hormon reseptörü pozitif meme kanseri riskini azalttığı, hormon-reseptör-negatif meme kanseri riskini azaltmadığı gibi bazı yan etkilere de neden olduğu görülmüştür

 

Yoğun tarama programı

Bu gene sahip kişilerde daha sık tarama programları ile kanserin erken aşamada yakalanıp tedavi edilmesi bir başka seçenektir. Bu kişilerde 40 yaşından önce taranma başlanır. Yüksek risk altındaki bir kadın için bir tarama planı şunları içerebilir:

  • aylık kendi kendine meme muayenesi
  • yıllık doktor muayenesi
  • 30 yaşından itibaren dijital mamografi taraması
  • 30 yaşından itibaren MR taraması

Mutasyonlu meme kanseri geni olan kadınlar yılda iki kez taranmalıdır, çünkü yıllık taramalar arasında daha yüksek kanser gelişme riski vardır. Bu amaçla her yıl yaklaşık 6 ay arayla hem dijital mamografi hem de MR taraması yapılmalıdır (örneğin, Aralık ayında bir mamogram ve Haziran ayında bir MR gibi).

Meme ultrasonu, mutasyonlu meme kanseri geni olan kadınlarda meme kanserini tespit etmeye yardımcı olabilir ancak dijital mamografi ve MR taramasının yerini almaz.

 

Koruyucu cerrahi

Profilaktik cerrahi (koruyucu veya risk azaltıcı cerrahi) adı da verilen seçenek ile sağlıklı meme ve yumurtalıkların alınması ile daha etkili bir risk azaltma sağlanabilir.

Profilaktik meme cerrahisi, bir kadının meme kanseri geliştirme riskini % 97’ye kadar azaltabilir. Ameliyat neredeyse tüm meme dokusunu çıkarır, bu nedenle geride kansere dönüşebilecek çok az meme hücresi vardır. Ancak yine de çok az da olsa bir meme dokusu kalacağından takiplere devam edilmelidir.

Anormal BRCA1 veya BRCA2 geni olan kadınlarda, menopozdan önce profilaktik yumurtalık ve tüplerin çıkarılması (salpingo-ooferektomi) hem over kanseri riskini ortadan kaldırır hem de meme kanseri riskini yaklaşık % 50 oranında azaltabilir.

Yumurtalıklar menapoz öncesi alınmasının meme kanserinden koruma mekanizması yumurtalıkların bir kadının vücudunda ana östrojen kaynağı olmasındandır. Ancak bu mekanizma menapoza girmiş kadınlarda meme kanseri riskini azaltmaz, çünkü bu kadınlarda yağ ve kas dokusu ana östrojen üreticisidir.

Kalıtsal Meme Kanserleri Nelerdir İsimli Yazımızı Okudunuz. Diğer Yazımız Olan Meme Kanseri Türleri Nelerdir Başlıklı Yazımızı da Okuyabilirsiniz.